İspanyol İçeceği Sangria’nın Romantik Hikayesi..

İspanyol içeceği Sangria; meyveli ve baharatlı bir şarap ile kuvvetli bir içkinin (rom, votka veya brandy) karışımından oluşan, sıcak yaz günlerinde insanın içini ferahlatan bir kokteyldir. Geleneksel olarak buz ve taze meyvelerle süslenerek servis edilir.

Tarihçiler, şarabın içerisine kesilmiş meyve parçalarının dahil edilmesi işleminin güney İspanya’nın Andalusia bölgesinde başladığı hakkında tahminlerde bulunmaktadır. Bu bölge turunçgillerin yetiştirilmesi için çok uygun bir iklime sahipken, aynı durum üzüm için geçerli değildir. Teoriye göre bu bölgede üretilen kötü üzümlerden yapılan şaraplar, tatları daha güzel olsun diye içlerine meyve doğranarak birkaç gün demlendirilir ve öyle içilirmiş. Daha sonraları bu karışımın içine çeşitli baharatlar, şeker, brandy ve tarçın eklenmeye başlanmış. Günümüze de “Sangria” kokteyli olarak bu şekilde ulaşmış. Bugün İspanya ve Portekiz’de bu içkinin hazırlanışı % 12 alkolü geçmeyecek şekilde yasalarla sınırlandırılmıştır.

Gelelim Sangira’nın o romantik hikayesine;
1800‘lü yıllarda İspanya’da geçimini şarap üretimiyle sağlayan Gria Saldavore yine şarap mahzeninde bütün gününü harcadığı bir vakit, evde onu yemek sofrasında yalnız başına saatlerdir bekleyen karısının üzüldüğünden habersizdir. Eve geldiğinde yemeklerle donatılmış bir akşam sofrasında karısı hiçbir yemeğe dokunmamış, ancak Gria’ya bir şey söyleyemese de üzgün bakışlarını kocasından saklayamamıştır. Durumu farkeden adam, yeni yaptığı şaraplardan birini hemen sofrada açıp eşine ikram etmiş ancak sonuç surat ekşitmeden öteye geçememiş. Gözü masadaki meyve tabaklarına ilişen Gria, karısını mutlu edebilmek için o an masada bulduğu meyveleri kesip doğrayarak, hata suyunu sıkarak şarabın içine katmış. Bu haliyle eşine ikram ettiği kadeh, kadının yüzünde bir tebessüm yaratmış. Ardından kendine de bir kadeh dolduran Gria, karısıyla hoş bir sohbete dalmış sofrada. Sabaha kadar süren uzunca bir sohbet… İşte o an farketmiş aslında günlerini heba ettiği o şaraphanede eksik olan şeyi. Aşk! Bu şekilde İspanyollar arasında yaygınlaşmaya başlayan Sangria, daha sonraları krala kadar ulaşmış. Kral, içtiği şarabı çok beğenip Gria’yı huzuruna çağırmış. Gria’nın hikayesini dinleyen kral çok etkilenmiş ve bu içkiye derhal özgün bir isim bulmaları gerektiğini söylemiş. Hatta öyle ki; içkinin adı “San-Gria” olmuş. Yani şarap üreticimizin biricik eşinin ismi Sandra ve kendi ismi Gria’nın birleşimi olmuş. Gria’nın en alımlı eserinin ismi; hayat eşiyle başlayıp kendiyle bitmiş böylece.. Bundan böyle Sangria içerken, Sandra ve Gria’ya kadeh kaldırmayı unutmayın..

Evde denemeniz için lezzetli bir Sangria tarifi vermeden olmaz değil mi?

1 adet elma, 1 adet portakal, bir avuç böğürtlen ve çilek doğrayıp, bir şişe kırmızı şarabın içine dökün. Hazırladığınız karışıma bir su bardağı brandy likörü, yarım su bardağı sade gazoz, 1 yemek kaşığı ise şeker döküp karıştırın. Elmaların rengi şarabın kırmızısını alana kadar buzdolabında en az 2-3 saat dinlendirin. Buzlu bardakta servis edin.

Afiyet olsun!

Share